Yönetmenliğini Leszek Dawid’in üstlendiği Broad Peak filmi, olağanüstü Polonyalı dağcı ve rehber Maciej Berbeka’nın hayatını ele almaktadır. 4k formatlı filmde ülkenin önde gelen ve en maceralı dağcılarından biri olarak sevilen Maciej, Broad Peak dağına tırmanmaya kalkar ve bunu yaparken neredeyse ölümle bürün buruna gelir. Bu zorlu yolu başarıyla ilerleyen Maciej için sadece tek bir sorun var. Tırmanışın ardından geçen 25 yıl sonra, Maciej dağı fethetmediği gerçeğiyle karşı karşıya gelir. Zirve sandığı nokta aslında zirveden 17 metre uzaktaydı. Başladığı işi bitirmeye kararlı olan Maciej, bir kez daha tırmanarak dağa meydan okumaya karar verir. Maciej, arkadaşı Alek ile Broad Peak dağına tırmanmaya karar verir. Kar fırtınası başlar ve hava tırmanmak için hiç de iyi koşulda değildir. İki dağcıya geri dönmeleri söylenir, ancak bunun yerine kamp kurarlar ve sabaha kadar beklerler.
Ertesi gün erken saatlerde hava ürkütücü derecede sakin ama dağın ucundaki fırtına bulutları büyük bir uyarı teşkil etmektedir. Alek üşür ve geri dönmek istese de Maciej riske rağmen devam eder. Maciej, Alek dağın aşağısındayken tek başına zirveye ulaşır. Buz gibi rüzgarlar Maciej’in yüzüne çarparken zirvenin tadını çıkaran Maciej’e çok geç olmadan aşağı inmesi söylenir. Maciej, Karakurum’da kışın 8000 metre sınırını geçtiğine inanır ama aslında, zirveden 17 metre daha uzaktadır. Akşam 11’de Maciej, dağın aşağısını yarı yolda tutmak için bir çukur kazmak zorunda kalır. Sabah fırtınanın hala devam etmesine rağmen Maciej pes etmez. Maciej’in bacakları soğuktan donmuştur ve inmekten başka seçeneği yoktur. Dağcılar onu yakalamaya gelir ama ona ulaşmak iki gün alacaktır. Ya kurtarılacak ya da ölecektir. Neyse ki Maciej, dağın aşağısında yarı yolda bekleyen Alek’le birlikte aşağı iner ve kurtulur. 25 yıl sonra, Maciej, Krzysztof Wielicki tarafından geri dönüp dağı tekrar fethetmeye teşvik edilir ve bir grup genç dağcıyla başladıkları işi karar verirler.
