Biraz tarihsel dokulara şahit olacağımız 1970’li yıllara gidiyoruz. Hellen Reddy hayallerini müzik notaları ile süslemiş bir kadındır. Öyle ki müzikten başka bir şey düşünmemektedir. Bir gün hayallerinin gerçekleşeceğini ümit ederek, kulağına gelen bir haber üzerine bir müzik yarışması olacağını duyar ve buna katılmaya karar verir. Kendi ülkesinde katıldığı bu yarışmayı nihayet Hellen kazanır. Daha sonra eşyalarını toparlayarak New York’ta taşınır. Büyük umutları vardır. Ancak kurduğu o süslü hayalleri burada bulabileceğini söylemek pek doğru olmaz. Şehre de pek ısınamamıştır. Burada bir şirkette çalışmaya başlayan Hellen, yaşadığı bir sözlü taciz olayı sonrasında işi bırakmaya karar verir. Daha sonra kara kara ne yapacağını düşünen Hellen, bir gece kulübü ile anlaşır. Bu gece kulübünde her akşam şarkı söyleyerek geçimini sağlamaya çalışır. Bu arada tüm bunlar yaşanırken kendisine eşlik etmekte olan küçük bir de kızı vardır. Onunla birlikte, tuttuğu ufak bir dairede yaşamaya çalışır.
Bir gün sıradan giden hayatını, hayallerine yaklaştıracak olan bir gelişme yaşar. Burada bir müzik gazetecisi olan Lillian Roxon ile tanışır. Lillian Roxon ise onu Jeff Wald adında bir menajer ile tanışmasına vesile olacaktır. Lillian Roxon ve Jeff Wald, Hellen’in elinden tutar ve onun müzik piyasasında kısa sürede büyük başarılar elde etmesini sağlamaya başlarlar. Ancak yine de Hellen, istediği yere gelemez. Menajeri Jeff, ona bu piyasada yalnızca iyi müzik yeteneğinin olmasının bir işe yaramayacağını, toplumun ve bazı insanların ondan birtakım başka beklentiler içine de gireceklerini anlatmaya çalışır. Ancak Hellen bu adaletsiz durumu bir türlü kabullenmek istemez. Ve tüm bunlara inat “I am Woman” adında bir şarkı çıkarır. Böylece toplumun kanayan bir yarası olan “kadın” kavramına da dikkat çekici bir dokunuş yapmış olur. Peki Hellen’ in kariyeri bu şarkıdan sonra nerelere tırmanacaktır? Jeff ile olan ilişkisi yalnızca müzisyen-menajer ilişkisi şeklinde mi devam edecek yoksa ikili arasında zamanla başka yakınlaşmalar da söz konusu olacak mıdır?
Yapım Emma Jensen tarafından yazılmış, yönetmenlik koltuğunda ise Unjoo Moon’un oturmuştur. Film Hellen Reddy’nin yaşadığı mücadeleleri konu edindiği için hem bir dram türüne hem de hayat öyküsü olarak ele alındığı için biyografi türüne de girmektedir. Ayrıca filmin seyri boyunca kullanılan müzikler ele alındığında bir çeşit müzikal de sayılabilir. Film, bir biyografi tadı sunarken, toplumsal sorunlardan biri olan ‘toplumda kadının yeri’ ve ‘ kadınlar ve kariyer’ gibi konulara da değinmeye çalışmıştır. Başrollerini başarılı oyuncular olan Evan Peters, Tilda Cobham-Hervey, Matty Cardarople, Danielle Macdonald ve Dusty Sorg gibi isimler oluşturmuştur. 4k formatındaki bu biyografinin müziklerini Rafael May tasarlamıştır. Ayrıca büyük başarı getirmesi beklenen filmin farklı dallarda 13 adaylığı bulunmaktadır.