Terk edilmiş bir kuzey kasabasında gönüllü gözcülük yapan Beth, içinde bulunduğu karanlık atmosferle mücadele ediyor. Depresyon hızla yayılırken şehir sakinleri veba gibi yayılan bir salgınla karşı karşıya kalıyor. Az sayıda insan bu duygusal salgının etkilerinden kurtulamadı ve otomatlara dönüştü, ruhları zombi benzeri bir duruma düşürüldü. Beth karanlıkta parlak bir umut ışığı gibidir. Her gece şehrin çevresini dikkatle gözlemleyerek çaresiz insanları kurtarmaya çalışıyor. Ancak çaresizliğin karanlık gölgesi her geçen gün daha da güçleniyor. Bir gün şehirden ayrılır ve depresyonunun gizemli nedenini bulmaya karar verir.