1860’larda Amerika’nın Batısında, Papaz Samuel ve ailesi kapalı bir vagonda ıssız bir ormanın derinliklerine doğru yolculuk ederken, bilinmeyen bir kaynaktan gelen ürkütücü sesler duyarlar. Ses çevresinde yankılandığında Samuel bunun Tanrı’dan gelen bir mesaj olduğuna inanıyordu. İnancı onu her gece o sese dua etmeye yöneltti. Ancak zamanla sesin vaat ettiği huzur yerine ailede tuhaf ve rahatsız edici olaylar yaşanmaya başladı. Çocuklar kabus görmeye başladı ve karısı Sarah kendini ağır hissetti. Ormanın karanlık köşelerinde daha fazla vakit geçiren Samuel, sesin kaynağını bulmaya karar verdi.
