Küresel yıkımın ardından tek başına kalan son kurtulan, sessizliğe gömülmüş bir dünyanın sınırları içinde kendi hayaletleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Bu yalnızlıkta, geçmişin travmaları ve pişmanlıkları zihnini ele geçirirken, içten içe deliliğin kıyısına yaklaşmanın ağırlığını hisseder. Her yeni günle beraber, bu ıssızlığın içinde yalnız olmadığının farkına varır; kapısının ötesinde, kimliği belirsiz bir tehdit beklemektedir. Hem dışarıdaki görünmeyen düşmandan sakınarak hayatta kalmak hem de zihninin derinliklerindeki korkulara karşı direnmektir mücadelesi. Artık hem geçmişin hesaplaşması hem de yaklaşan bu bilinmeyen tehditle başa çıkmak zorundadır; hayatta kalma savaşı, sınırları zorlayan bir dayanıklılık testine dönüşür.