Ressam kendini kabul edilmemiş ve hayatta kaybolmuş hissediyor. Paris’in kalabalığından ve kaosundan kaçmak için Normandiya’nın küçük bir kasabasına taşınır. Kasaba halkının günlük yaşamlarını gözlemleyerek ilham almayı umuyor. Ressam her gün şehrin manzaralarını, insanlarını ve günlük yaşamını tuvaline yansıtıyor. Ancak ekranda her yeni karakter göründüğünde kasaba halkı da değişir. Sanatçının sanatının içerdiği duygular şehrin atmosferine sızıyor ve insanlar kendilerini onun resimlerinde buluyor. Küçük bir kasaba, umudunu bir şaheser yaratmakta bulan bir ressamın eseriyle değişir.