Kendi kabuslarına kapılan dengesiz bir özel dedektifin hikayesini anlatan bir gerilim. Bir dedektif metroda aniden uyandığında kendisini karanlık ve tehlikeli bir dünyanın içinde bulur. Film, bir dedektifin geçmişindeki hayaletlerle olan iç çatışmasını ve mücadelesini konu alıyor. Ani uyanışı dedektifin zihninde karmaşık bir labirentin başlangıcıdır. Tren, ne kadar derine kazarsanız, her arabanın o kadar fazla tehlikeye maruz kalacağı konusunda bir metafor görevi görüyor. Her adımda gerçeklikle yüzleşen dedektif, kendisini kendi yarattığı bir kabusun içinde bulur. Karakterlerin iç çatışmaları ve dış dünyayla olan çatışmaları bu filmi izleyici için çekici ve akılda kalıcı kılıyor.