Genç bir suçlu olan Lucas, topluluk hizmeti yaparken, Alzheimer hastalığına ele geçirilmiş yaşlı bir insanla beklenmedik bir biçimde dostluk kurar. Lucas, fena arkadaşlarla zaman geçiren bir gençtir, sadece yaşlılara yiyecek kutuları dağıtmak suretiyle görevlendirildiğinde, yaşamına yeni bir gaye kazandırdığını hisseder. Zamanla, bu gönüllü hizmet, ona ancak toplumla bağ kurma fırsatı sunmaz, bununla birlikte da kendi manevi değişimini de tetikler. Yaşlı insanla aralarındaki dostluk, her ikisi için de mühim bir dönüm noktası olur. Bu süreç, Lucas`ın yaşamına değişik bir doğrultu verir ve onun hayata bakış açısını değiştirir.