Hercule Poirot bu sefer de yanına canı gibi sevdiği dostu Albay Race’i de alarak bir iş gezisi yapmak için bir uzun yol, yolcu gemisine bindiğinde bu sefer de kendisini gizemli ve korkunç cinayetlerin arasında bulacağını tahmin dahi edememiştir. Ancak Hercule Poirot bir kez daha içlerinde tanıdığı kişiler de olan bir seri cinayet vakası ile karşı karşıya kalacak ve katili kaçmadan yakalayabilmek için zamanla yarışacaktır.
Nil’de Ölüm ismiyle de sitemiz 4k filmler arasında yerini alan yapımda Hercule Poirot dostu ile birlikte bir iş araştırması ve belki de anlaşması yapabilmek için Giza gemisine biner. Burada çok farklı tipte insan olduğunu fark eden Hercule Poirot adeta bir süre sonra yaşayacağı olayları önceden sezmiş gibidir. Hercule Poirot’ın içindeki bu his henüz gitmeden gemide ilk cinayet işlenmiştir ancak bu ilk cinayet son cinayet olmayacaktır. Poirot ilk cinayetin ardına birbiri sıra cinayetlerin işleneceğini hemen anlar ve tüm gemiyi kontrolü altına almak için olası şüphelilerle görüşür. Ancak bu esnada bile cinayet işlendiğinde Poirot olayın iç yüzünün görünenden çok daha derin olduğunu anlar. Şimdiyse sıra aşikâr katil olarak birisi gösterilse bile gerçek katilin kim olduğunu bulmaya gelmiştir.
Cinayet romanlarının usta ismi Agatha Christie’nin en sevilen eserlerinden birisi olan Death on the Nile filminde Kenneth Branagh yapımın yönetmen koltuğundaki isimdir. Michael Green ise Christie’nin romanından sahneye yapımı uyarlayan isimdir. Kenneth Branagh ile Annette Bening ve de Tom Bateman isimleri ise bu muhteşem cinayet filminin başrol oyuncu kadrosunda yer alan ünlü isimleridir. Ardı arkası kesilmeyen bu cinayet zincirinde sıra Hercule Poirot’a da gelecek miydi? Hercule Poirot bu olayın iç yüzünü gemi başka bir ülke limanına yanaşmadan ve katile kaçma fırsatı vermeden çözebilecek miydi? Bu korkunç cinayetlerin ardında gerçekten de sadece bir kadın olabilir miydi?