Grace and Grit isimli yapım, gerçek bir hayat öyküsünü anlatmaktadır. 4k formatlı film Sebastian Siegel tarafından yönetilmiştir. Senaryosu ise Ken Wilber tarafından yazılan romandan esinlenilerek oluşturulmuş ve Sebastian Siegel tarafından kaleme alınmıştır. Filmin başrollerini Mena Suvari ile Stuart Townsend isimli oyuncular oluşturmaktadır. Bir biyografi niteliğinde olan filmde iki çiftin kansere karşı verdikleri acıklı mücadele anlatılır.
Treya Killam (Mena Suvari) isimli bir kadın, 1983 yılının Ağustos ayında ilk defa California Teknoloji Enstitüsüne psikoloji okumak için kaydolmuştur. Burada Kem Wilber (Stuart Townsend) isimli bir adam ile tanışır. Kem, Treya öğrenci olarak enstitüye gelmeden önce de hali hazırda enstitüde öğretim görevlisi olan bir adamdır. Birbirleriyle tanışan çift birbirlerinden etkilendikleri gibi ortak arkadaşları olan Roger’ın evinde düzenlenen bir davet esnasında muhabbetlerinin ilerlemesiyle aralarındaki bağ daha da yoğun bir şekilde gelişir. Çift, aradan geçen dört ay sonunda birlikte yeni bir hayata atılmak için evlenmeye karar verir.
Gerçekleşen evliliklerinden on gün sonra Treya’nın seviye iki göğüs kanserine sahip olduğu belirlenir. Bu durum çiftin her ne kadar canını sıksa da son ana kadar hep birlikte olacaklarına ve bu kanseri yeneceklerine olan inançları tamdır. Çift, balaylarını hastanede kutlar. Treya’nın sağ göğsünde bulunan tümör kitlesi yenilir ve çift kısa sürecek bir sevinç yaşar. Ancak bir süre sonra tümörün tekrar meydana geldiği görülür. Tekrar ortaya çıkmasıyla da Treya artık yaşama sevincini geri dönülmez bir şekilde kaybeder.
Kanserin ilerlemesiyle Treya’nın vücudunun farklı bölgelerinde de tümörler oluşmaya başlar. Kanser, Treya’nın beynine ve göğsüne yerleştiğinde beynin yer değiştirmesine sebep olmuştur. Bu durumu fark eden doktorları artık kemoterapinin kaçınılmaz olduğunu söylerler ve kemoterapi hakkında Treya’yı ikna etmeye çalışırlar.
Kemoterapiye olan düşünceleri değişmeyen Treya, doktorlarına ölmekten korkmadığını ama acı çekerek ölmekten korktuğunu söyler. Nihayetinde doktorları durumun oraya geldiğinde Treya’ya yatıştırıcı vereceklerini söylemeleriyle Treya ikna olur. Ancak kanser hızla yayılmaya devam eder.