Tanrı tarafından çağrılan İbrahim, oğlunu kurban ettiği üç günlük bir yolculukta imanını sınıyor. Bu hikaye, hikayeyi anlatmanın en derin, aynı zamanda en yavaş ve en karmaşık yollarından birini seçen bir yönetmenin ellerinde şekilleniyor. İbrahim’in inanç yolculuğu izleyicinin duygusal bir deneyim yaşaması için bir araç olarak kullanılıyor. Özellikle İbrahim’in oğlunu kurban etme yükümlülüğünü yerine getireceğine olan sarsılmaz inancının aksine, göğsünde büyüyen çaresizlik, endişe ve korku duyguları çarpıcı bir şekilde tasvir edilmiştir. Film, oğlunun hayatı pahasına da olsa Tanrı’nın emirlerini yerine getirme konusundaki güçlü kararlılığına rağmen İbrahim’in imanının nasıl sınandığının büyüleyici bir tasviridir.