Ünlü hayvan terbiyecisi, batan güneşin yumuşak ışığında sokakta tek başına, düşüncelerine dalmış bir şekilde yürüyordu. Rüzgâr saçlarının arasında uçuştu ve arabanın camı hafifçe sallandı. Bir köşeyi dönüp düz bir yolda ilerlerken gözleri uzakta bir şekil gördü. Başı hafifçe öne eğik, muhtemelen bir arabanın gelmesini bekleyen bir otostopçuydu. Hayvan bakıcısı, canı istemese de arabayı kısa bir süreliğine durdurdu ve genç otostopçuyu içeri davet etti. Yolda sohbet etmeye başladılar. Genç adamın hikayesi sıradan görünebilir ama derinlerde gizemli bir şeyler vardır. Ancak bu sır keşfedilmemiş bir hazineden ziyade karanlık bir sır gibiydi.