Hayatın tüm anlamını yitirdiğine inanan içine kapanık bir adam olan Charles, eşini kaybettikten sonra hayata dair tüm umudunu da yitirdi. Yalnız ve mutsuz bir hayat yaşıyordu, ta ki bir gün yan eve taşınan yeni bir koruyucu aileyle tanışana kadar. Sorunlu bir geçmişe sahip küçük bir çocuk, Charles’ın hayatını beklenmedik şekillerde etkiler. İkisi arasında gelişen dostluk sayesinde Charles hayata sevincini yeniden kazandı ve çocuğun güvene ve sevgiye olan inancı tazelendi. Zamanla birbirlerinin yaralarını iyileştirmeyi ve geçmişin acılarını unutmayı öğrenirler.