Astronotlar, Titan’a doğru hayati tehlike oluşturan bir görevde gerçeklik duygusunu korumakta zorlanır. Astronotlar, göreve başladıkları günden bu yana garip olaylarla ve beklenmedik arızalarla karşı karşıya kalmış, derin uzayda yalnızlık ve kaygıyla mücadele etmişlerdir. Titan’ın gizemli yüzeyine doğru ilerlerken uzay aracının işlevselliği ve kendi zihinsel durumu hakkındaki şüpheler artar. Uzayın soğuk, sessiz boşluğunda, gerçeklik ile hayal arasındaki çizgi giderek bulanıklaşırken, bir astronot görevini tamamlamaya ve akıl sağlığını korumaya çabalıyor. Ancak bu gerçeklik ve fantezi ortamında her şeyin göründüğü gibi olmadığını anlaması uzun sürmez.