Bu genç beyaz üstünlükçü, sosyal medyanın körüklediği zorluklarla ve aşırı görüşlerle dolu bir hayat yaşadı. Ancak bir gün beklenmedik bir şekilde kendisini dindar ve hoşgörülü bir topluluğa davet eden bir grup insanla tanışır. Bu karşılaşma onun bakış açısını sarsar ve üzerinde derin bir etki bırakır. Aslında bu ibadethaneye yapılan bu davet onun için bir dönüm noktası olacaktır. İlk başta içindeki nefret ve önyargı onu geri çekilmeye zorladı ama karşılaştığı dürüstlük ve şefkat duyguları onu düşünmeye ve değiştirmeye zorladı.