Rosa, Marsilya’da hayatını ailesine ve siyasete adayan ve bunu aynı fedakarlıkla yapan bir kadındır. Herkes onun kararlı olduğunu düşünüyor, özellikle de Rosa’nın Fransız Sosyalist Partisi’nin birliğini garanti edebilecek tek kişi olduğunu düşünürsek. Ta ki Henri’ye aşık olana kadar. Rosa’nın hayatı, beklenmedik bir şekilde Henri adında bir adama aşık olmasıyla çarpıcı biçimde değişir. Henri, Rosa’nın hayatına girdiğinde aile ve politika arasındaki denge sarsılmaya başlar. Yıllarca süren fedakarlık ve siyasi mücadelenin ardından Rosa, kendi mutluluğunu bulmaya kararlıdır. Ancak Rosa’nın aşkını kabul etmesi hiç de kolay değildir.