Film, etkileyici bir hikaye anlatıyor ve izleyicileri dramatik etkisiyle büyülüyor. Ünlü romancı Stephane Bellecour, 200. yılını kutlayan ünlü konyağın marka elçisi olmaya davet edildi. Yeni görevi kapsamında uzun yıllardır ziyaret etmediği memleketine geri döndü. Vardığında Stefan bir nostalji dalgasıyla sarsıldı ve aklına çocukluk anıları akın etti. Tanıdık sokaklarda yürürken bir aidiyet duygusu hissetmekten kendini alamadı. Yıllar geçti ama kasaba, doğal kırsalı ve şirin dükkanlarıyla hala büyüleyici.